In popular literary works, films, and television series, the impression is given that all people accused, tried, and executed for witchcraft in early modern Europe between 1563 and 1736, as required by the Witchcraft Act, were women. As a result of this false impression, the existence of men accused of witchcraft and executed is ignored. In the historical texts, it is seen that there is no gender discrimination among the people accused of witchcraft. The pacts they make with evil spirits are more important than the gender of those accused of witchcraft. Although witchcraft accusations were not sex-specific in that era, studies later focusing on that period have created the idea that men were excluded from the trials. Especially feminist readings focusing on women’s executions have created the false impression that, due to gender roles in that period, women suffered from male patriarchy. It is an undeniable fact that the vast majority of people executed were women and that men were in the minority group; however, dismissing the male executions altogether does not serve the purpose of condemning the trials. The fact that all the prosecutors in the British judicial system were men in early modern period and that women were not able to practice law plays an important role and has reshaped reality because while men were perceived as prosecutors of women’s executions, women were merely the ones accused and oppressed.
Erken Modern Dönemden Günümüze İngiliz Kültüründe Erkek Cadıların Görünmezliği
Popüler edebi eserlerde, filmlerde ve TV dizilerinde, Cadılık Yasası’nın gerektirdiği şekilde, erken modern Avrupa’da 1563 ve 1736 yılları arasında cadılıkla suçlanan, yargılanan ve idam edilen herkesin kadın olduğu izlenimi verilir. Bu yanlış izlenim sonucunda büyücülükle suçlanan ve idam edilen erkeklerin varlığı göz ardı edilir. Tarihsel metinlerde büyücülükle suçlanan kişiler arasında cinsiyet ayrımı yapılmadığı görülmektedir. Kötü ruhlarla yaptıkları anlaşmalar, büyücülükle suçlananların cinsiyetinden daha önemlidir. O dönemde büyücülük suçlamaları cinsiyete özgü olmasa da, daha sonra o döneme odaklanan çalışmalar erkeklerin yargılamalardan dışlandığı fikrini doğurmuştur. Özellikle kadın infazlarına odaklanan feminist okumalar, o dönemde toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle kadınların erkek ataerkilliğinden mustarip olduğu yönünde yanlış bir izlenim yaratmıştır. İnfaz edilenlerin büyük çoğunluğunun kadın olduğu ve erkeklerin de azınlıkta olduğu yadsınamaz bir gerçektir; ancak erkek infazlarının topluca reddedilmesi yapılan bu yargılamaları kınama amacına hizmet etmemektedir. Erken modern dönemde İngiliz yargı sistemindeki tüm savcıların erkek olması ve kadınların yargı sistemine girememesi önemli bir rol oynamıştır ve gerçeği yeniden şekillendirmiştir; çünkü erkekler kadın infazlarının savcıları olarak algılanırken kadınlar sadece suçlanan ve ezilen kişiler olarak görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Cadılar, İngiliz kültürü, erken modern dönem, cadılık yasası
Cite this article as: Tulgar, A. (2023). The invisibility of male witches in British culture from early modern period to modern day. Current Perspectives in Social Sciences, 27(4), 341-345.